Close Menu
  • Marka ve Pazarlama İletişimi
  • İş Stratejileri ve Yönetim
  • Teknoloji ve Dijitalleşme
  • Eğitimlerim
  • Hakkımda
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube
  • Kullanım Koşulları
  • Gizlilik Politikası
  • Reklam ve Sponsorluk
  • Yazı Arşivi
  • İletişim
Facebook X (Twitter) Instagram
Melih Güney
  • Marka ve Pazarlama İletişimi
  • İş Stratejileri ve Yönetim
  • Teknoloji ve Dijitalleşme
  • Eğitimlerim
  • Hakkımda
Melih Güney
Ana sayfa » Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz

Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz

Yıl 1943. Genç Mustafa Güzelgöz’ün tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap okuyun.” Gelen giden olmaz. Amirlerine durumu bildirir.

– Kardeşim otur oturduğun yerde, maaşını düzenli alıyon mu, almıyon mu?
– Alıyorum.
– Eee, o zaman ne karıştırıyon ortalığı, gelen giden olsa maaşın mı artacak? Başına daha fazla bela alacan, o kütüphaneye yıllardır kimse gelmez zaten.

23 yaşındaki genç memur “Ne yapayım, ne yapayım?” diye düşünür durur. Sonunda aklına bir fikir gelir, eşine söyler. Eşi önce “Deli misin bey?” der, ama kocasının bir şeyler üretme, işe yarama çabasını yakından görünce fikri kabullenir. O dönem devletteki amirlerinin çıkardığı tüm engellerin tek tek, binbir güçlükle üstesinden gelir. Çünkü o zaman da şimdiki gibi, “Aman bir şey yapmayalım da başımıza bir iş gelmesin. Çalışsan da aynı maaş, çalışmasan da“ zihniyeti aynen var.

O bıyıklı, kravatlı, asık yüzlü, sigara kokan, arkalarındaki Atatürk resminden utanmayan, ama ülkesine gram faydası olmayan bürokratları zorlukla ikna eder ve bir eşek alır. İki tane de sandık yaptırır. İki sandığa, kalınlığına göre 180-200 kitap sığar. Sandıkların üstüne “Kitap İare Sandığı” yazar. Kitapları eşeğe yükler ve köy köy gezmeye başlar. Kütüphaneye de bir yazı asar: “Sadece Pazartesi ve Cuma günleri açıyoruz.” Köydeki çocuklar şaşırır. Eşeğe bir sürü kitap yüklemiş bir amca, o gariban çocukların küçücük ellerine kitapları verir. Düşünün, Noel Baba gibi. Noel Baba yalan, Mustafa Amca ise gerçek. Geyikler yerine eşeği var. Eşek de daha gerçek, Mustafa Amca da.

Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve Eşeği

“Çocuklar bunları okuyun, aranızda da değişin. On beş gün sonra aynı gün gelip alacağım. Aman yıpratmayın, diğer köylerdeki arkadaşlarınız da okuyacak” der.

Mustafa artık Ürgüp’teki kütüphanede bir iki gün durmakta, diğer günler eşeği Yüksel’le köy köy gezmektedir. Köylerdeki çocuklar Eşekli Kütüphaneciyi her seferinde alkışlarla karşılarlar. Kalpleri küt küt atar heyecandan, sevinç içinde yeni kitapları beklerler. Mustafa Amca‘nın ünü etrafa yayılır. Diğer devlet memurları makam odalarında sıcak sıcak oturup iş yapmazken, Mustafa’nın eşeği Yüksel yediği otu hepsinden fazla hak etmektedir.

Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor. Zenith ve Singer’e mektup yazar:

“Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım“ der.

Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar (ilk sponsorluk faaliyeti). Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur. Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye. Okuma-yazma oranının düşüklüğünü görünce halkevlerine okuma yazma kursları vermeye gider. Halıcılık kursları başlatır, bölgede halıcılığı canlandırır.

Bu arada valilik Mustafa hakkında dava açar, “kendi görev tanımı dışında davranıyor” diye. 50 yaşına gelen Mustafa Amca baskıyla emekli edilir.

Mustafa Amca köylüler arasında efsane olur, yıllar geçtikçe köylerdeki çocuklarda okuma aşkı yerleşir. 2005 yılında Mustafa Amca vefat eder. Tüm Kapadokya çok üzülür, aralarında toplanırlar. Ürgüp’e Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykelini dikerler.

Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz

Girişimcilik ne biliyor musun?

Bulunduğun yere yenilik katmalısın. Mutlaka adım atmalısın. Yaptığın iş olduğu yerde durup duruyorsa, sende bir uyuzluk vardır arkadaş. İnsan var, dokunduğu yere değer katar; insan var, dokunduğu yere değer kaybettirir.

Bakın Nevşehir’den ve bu ülkeden nice müdür, amir, vali, bürokrat, milletvekili, politikacı geçti; binlercesinin adını kimse hatırlamaz ama Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykeli var.

Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz isimli bu yazı Ahmet Şerif İzgören’in Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı adlı kitabından alıntıdır.

Melih Güney
  • Website
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn

12 yıllık mesleki yaşantımda turizm ve sağlık sektöründe pazarlama ve marka yönetimi üzerine çalışmalarda bulundum. Şu an Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi’nde Dijital Pazarlama Yöneticisi olarak görev alıyorum. Aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Sosyal Medya üzerine dersler veriyorum.

Related Posts

Yansımaların ardında Femvertise, fiyat etiketinin altında Pink Tax gizlidir.

Metrodaki Kemancı : Joshua Bell

Siz, Yazılımın Birimi Nedir Bilir misiniz?

View 7 Comments

7 yorum

  1. ALİ EREN YANAŞIK on 6 Kasım 2017 15:04

    SELAM GÜZEL BİR HİKAYE

    Reply
  2. şuheda baler on 19 Aralık 2017 18:58

    ben bunu çok beğendim özetem için birkaç parça bişey aldım ama süperrrrrrrrrrrrr

    Reply
  3. Cemre on 18 Şubat 2018 16:59

    Hocam bizim öğretmenimiz ödev verdi odan telaşlıyım biraz doğru özet diyimi ? *-*

    Reply
    • Melih Güney on 19 Şubat 2018 17:53

      Okursan daha iyi olur senin açından. 🙂

      Reply
  4. Sinan Canbolat on 12 Şubat 2020 16:34

    Ben böyle bir zat-ı muhteremi sizin yazınız sayesinde yeni tanıdım; ne kadar muhteşem bir insanmış. Aklıma şu söz geldi; Toplumlar çalışkan insanların omuzlarında yükselir. Kendisine Allahtan rahmet diliyorum ve size de yazınız için tekrar teşekkür ediyorum.

    Reply
  5. mehmet on 13 Eylül 2020 22:07

    mekanı cennet olsun onu engellemeye çalışanların mekanı yedi kat cehennem olsun böyle insanlar binde bir gelir allah iyi insanların ecrini zayi etmez muhakkak

    Reply
  6. zekeriyya şen on 17 Aralık 2020 15:27

    Böyle özverili samimi fedakâr insanlara tüm dünyanın ihtiyacı var.
    Sayılarını artırsın ve yenilerini yaratsın yüce Allah.
    Teşekkürler

    Reply
Leave A Reply Cancel Reply

TREND İÇERİKLER

USB Belleklere Büyük Boyutlu Dosyaları Kopyalama

16 Ekim 2013

Shrinkflation bir fiyatlandırma hilesi mi yoksa kaçınılmaz bir zorunluluk mu?

25 Haziran 2022

İnternette Şifreli İletişim Nasıl Kurulur?

22 Ağustos 2020

Büyük veri ve operasyonel mükemmeliyet; Alman Milli Takımı’nın şampiyonluk yolculuğu

21 Temmuz 2022
  • İş Stratejileri ve Yönetim
  • Marka ve Pazarlama İletişimi
  • Teknoloji ve Dijitalleşme
  • Toplum ve dijital kültür
  • Yeni Nesil Çalışma Hayatı
  • Uygulama ve Kaynaklar
  • İlham veren hikayeler
  • Gündeme Dair
  • Kullanım Koşulları
  • Gizlilik Politikası
  • Reklam ve Sponsorluk
  • Yazı Arşivi
  • İletişim

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.